A.YENER CABBAR

Sağlıkçıya uygulanan şiddet ‘nasıl önlenecek’..

Saldırgan, annesine tedavi için gelen doktoru bıçaklıyor, bir diğerini ısırıyor..
Yani resmen adamın yüzünü parçalamak istiyor..
Normal bir saldırı değil bu.. Canlarını zor kurtarıyorlar..
Ama sonra mahkemeye çıkıyor ve serbest kalıyor..
Doktor ve sürücü şikayetçi olmadığından olsa gerek..
Ama böylesine saldırı sonrası, böylesine bir sonuç olursa siz nasıl sağlıkta şiddeti önlemeyi düşünüyorsunuz acaba..
Bu kaçıncı saldırı sağlıkçıya..
Doktorları, hemşireyi, ekibin diğer parçalarını, ‘can kurtarma telaşlarıyla’ gittikleri en ücra köşelerde nasıl koruyacaksınız..
Ya o saldırıyı yaşayan doktor ve yanındakiler, ıssız kimsenin geçmediği bir bölgeye gitmiş olsaydı..
Saldırgan bir değil bir kaç kişi olsaydı ne olacaktı..
Can kurtarmaya giden sağlıkçının ‘can güvenliği yoksa’, sağlık hizmetleri nasıl yürüyecek..
112 acil sağlık ekibi her bir noktaya çağrıldığında, ‘acaba bize saldırırlar mı’ diye düşünürse, o çalışmadan nasıl başarı bekleyeceksiniz..
Kaldı ki, geçtiğimiz akşam yaşanan olayda, can kurtarmaya giden doktor ve sürücü, kendi canlarının telaşına düştü ve onlar hastanelik oldu..
Kalp krizi nedeniyle çağrılan hastanın durumu ne oldu..
O doktor yaralı olarak acaba görevini tam olarak yerine getirebildi mi?..
Doktorunki can değil mi?..
Ne zaman saldırı olsa durum aynı, açıklamalar aynı..
Kınıyoruz, önlenmeli, can güvenliğimiz yok..
Her konuda rahatlıkla ‘yasa çıkaran hükümet’ bu konuda tedbir alamaz mı?..
Cezalar daha caydırıcı olamaz mı?..
Muhalefet partileri böyle bir çağrıya hayır demeyeceğine göre; kaç doktorun, kaç sağlıkçının yaralanması, hayatını kaybetmesi gerekiyor acaba..
Ayrıca 112 acil merkezlerinde ambulansla birlikte gidecek bir de polis görevlendirilemez mi onu çok merak ediyorum?..
Eğer bu konu çözülmezse, yakında ‘ücra köşelerdeki hastaya müdahale edecek’ 112 Acil doktoru bulmakta zorlanırsanız şaşmayın..
Kuru kuru açıklamalar yapmak yerine çözüm bulunmalı..
Ama görülüyor ki, yasalar da görev başındaki bir doktora bıçaklı, dişlemeli saldırıyı ‘normal asayiş suçları kapsamında değerlendiriyor’..
Şikayetçi yoksa, dışarıdan yargılansın, deyip saldırganı serbest bırakılıyor..
Bir yerde bir yanlışlık, eksiklik var ama ‘nerede’..

A.YENER CABBAR